BİR PAZAR GÜNÜ YAZISI: İSTANBUL’UN AMATÖR MÜZİSYENLERİ

BİR PAZAR GÜNÜ YAZISI: İSTANBUL’UN AMATÖR MÜZİSYENLERİ

Şehrin kalabalığında bir yerlere yetişmeye, koşturmaya  çalışırken, uzaktan kulağınıza gelen hoş bir müzik sesi dikkatinizi çekebilir. İstanbul’un merkezi meydanlarında, ana caddelerinde, Marmaray ve metro istasyonlarında, vapurlarında amatör olarak müzik yapan kişi ve gruplara rastlamak mümkündür.

Bazen kendinizi Ferdi Tayfur, Ümit Besen ya da Ahmet Kaya’yı dinliyormuş gibi hissedebilirsiniz. “Nikahına beni çağır sevgilim” şarkısını duyduğunuzda geçmişe, anılarınıza dalıp gidebilirsiniz. Kimi zaman duraksayıp, içinizden “Sıradaki şarkı benim olsun” diyebilirsiniz. Hele akşamın karanlığında duyduğunuz “Kum Gibi” şarkısı, adımlarınızı daha hızlı atmanıza sebep olabilir.

Kendi müzik aletleri ve küçük ses düzenekleriyle müzik yapan bu kişi ya da gruplar, işlerini büyük bir ciddiyetle yerine getirmektedir. Görme engelli vatandaşlarımızın şarkı söylerken gösterdikleri özen ise, adeta profesyonelliğe örnek teşkil etmektedir.

Genellikle gönüllü bağış kabul eden ve istek şarkıları da seslendiren bu kişiler arasında, ünlü sanatçılar kadar güçlü sese ve yoruma sahip olanlara rastlayabilirsiniz.

İBB’nin bir proje kapsamında yarışmayla belirlediği ve çalışmalarına izin verdiği bu müzisyenler, İstanbul’a anlam ve renk katmaktadır. İş çıkışında bir metro istasyonunda dinlediğiniz keman ezgileri, günün yorgunluğunu hafifletirken, hayatınıza anlam katabilir.

Başarılı bir proje ve iyi uygulama örneği olarak değerlendirdiğim bu girişimin, amatör müzisyenleri teşvik etmek ve şehirlere müzik katmak açısından son derece yararlı olduğunu düşünüyorum.

Çevreyi ve insanları rahatsız etmeden gerçekleştirilen bu tür müzik faaliyetleri, şehirleri daha yaşanabilir hale getirmektedir.

Diğer şehirlerimiz için de örnek olabilecek bu projede emeği geçenlere teşekkür ediyor, “İyi ki müzik var, iyi ki amatör ve profesyonel müzik sanatçılarımız var” diyoruz. Saygılarımla,

Levent KÜÇÜK

Genel Başkan

Tüketiciler Derneği (TÜDER)