NÜFUS ARTIŞ ORANI SORUNU VE GELECEK ENDİŞESİ

3 Temmuz 2025 Kapalı Yazar: Levent Küçük

NÜFUS ARTIŞ ORANI SORUNU VE GELECEK ENDİŞESİ

Ülkemizde son günlerde, nüfus artış hızının düşüklüğü, geleceğe yönelik demografik endişeler ve doğum teşvikleri tartışılmaktadır. Hükümet tarafından 2025 yılı “Aile Yılı” ilan edilmiş ve bazı doğum teşvikleri başlatılmıştır.

Nüfus artış hızındaki düşüklüğe ekonomik şartların etkisi olmadığını iddia eden bir kesim bulunsa da, zorlaşan hayat koşulları, gelecek kaygısı ve çocukların iyi yetiştirilmesi gayesi; doğrudan aile bütçesi ve ekonomik imkânlarla ilişkilidir.

Ekonomik açıdan zor bir dönemden geçerken, düşük gelirli kesimlere hem çok çocuk yapmaları hem de ekonomik fedakârlığa katlanmaları yönünde çağrıda bulunmak çelişkili bir durum oluşturmaktadır.

Düşük gelir gruplarından fedakârlık beklenirken, kamuda tasarruf tedbirlerinin uygulanmasında ve vergi kayıp kaçaklarının önlenmesinde  (dolayısıyla vergi adaletinin sağlanmasında) nasıl bir başarı sağlandığı ise bilinmemektedir.

Bugün itibarıyla bırakın doğum artış hızını yükseltmeyi, yetişmiş pırıl pırıl gençlerimizin ülkemizden kaçışına tanıklık ediyoruz. Doğurup büyüttüğümüz gençleri bile ülkemizde tutamıyoruz.

Aslında ülkemizde yaşadığımız pek çok sorun yapısal olarak birbiriyle bağlantılıdır. Ancak tüm bu sorunların temelinde; artan ihtiyaçlar ile birlikte ahlak, hukuk ve ekonominin belirleyici olduğu kanaatindeyim. Elbette konunun uzmanları, bu meseleyi farklı açılardan değerlendirebilir. Ancak doğum artış hızındaki düşüşü, bu temel sorunlardan bağımsız düşünmek mümkün değildir.

Evlenmenin ve sonrasında çocuk sahibi olmanın, öncelikle çiftlerin serbest iradeleri ve tercihiyle gerçekleşmesi beklenmelidir. Bununla birlikte, ülkelerin geleceğini gözeten devlet politikaları çerçevesinde çeşitli teşviklerin uygulanması da mümkündür.

Tek çocuk sahibi bir baba olarak, “Keşke bir çocuğumuz daha olsaydı, kızımızın bir kardeşi daha bulunsaydı; ‘Kim bakacak, kim büyütecek?’ endişesine kapılmasaydık.” dediğimiz, pişmanlık duyduğumuz günler oldu.

Ülke olarak, toplumda gelecek kaygısının ortadan kaldırılması ve refah artışının sağlanmasıyla, mutlu ve çocuklu ailelerin sayısının artmasını temenni ediyorum.

Bugün açıklanan memur ve emekli maaş artışlarının ardından birçok mal ve hizmete zam yapılması ve otomatik fiyat artışlarının devreye girmesi, elbette düşük gelirli aileleri daha da zorlayacak ve gelecek kaygısını artıracaktır. Bu durumda, kime ne söylenebilir ki?

Saygılarımla,

Levent KÜÇÜK

Genel Başkan

Tüketiciler Derneği (TÜDER)

Levent Küçük
Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]